Bugün bir mandırayı gezin.
Çiftçinin bu küçük bebek gibi binlerce yavruyu kederli annesinden koparıp alışına şahit olacaksınız. Bu bebek bir kafese konulup 3 ile 6 ay arasında yaşadıktan sonra öldürülecek, uzuvlarına ayrılacak ve en sonunda insanlar tarafından bir çırpıda yenilip bitirilecek.
Ne diyor size bu bebek? "Hey! Bize bak, bu hayat gerçek! Gözlerini çevirmen bu ıstırabı bitirmez, kendine yalan söylemeyi bırak! Korkma, cesur ol, bizi asla görmezden gelme! Senin kadar gerçeğiz biz ama bu, hiç de öyle bir hayat değil." Kim standart bu yöntemle yeni doğan bebeği annesinden ayıran bu endüstriyi destekler? Kim bu köleliğin ölüme doğru yol alan dramının devam etmesine göz yumar?
Ve böyle sağlıksız, çevresel olarak yıkıcı bir ürüne dönüşürken, yerine konulabilecek vegan bir versiyonunu her süpermarkette bulabilirken... Ona bakın, baş parmağını emiyor bir insanın! Aynı anda ümit ediyor, annesinin yasını tutuyor. Düşünün bazen bu parmak emişi mezbahalarda kendisini parçalarına ayıracak işçilere de yapışını!
Çok çabuk inanıyor ve güveniyor, çok masum. Ve biz ona ihanet ediyoruz, onlara! Hayal edilebilir en acımasız şekilde hem de. .. Onlara göre insan ne peki? Hayal gücünüzü zorlayın! ... Veganlara, inançlarını kendi içlerinde tutmalarını ve başkalarına zorla kabul ettirmeleri söyleniyor. Asıl hayvanlara yapılan bu zulüm baskıcı bir kabul ettirmeden başka bir şey değil ve ne zaman biri hayvan ürünü aldığında tam da bunu yapıyor.
Biz "vaaz veriyoruz" çünkü bu tam da yapılması gereken şey. Eğer bu anne olsaydınız, bebeğiniz için ayakta duramamak, bir kafese kapatılmış güçsüz o beden ile sizden daha güçlü bir türe karşı koyamamak sizi kahrınızdan öldürüldü.
Bize tepki vermeyin size gerçeği söylediğimiz için. Tepkiyi sizden bu gerçeği saklayana ve size yalan söyleyene verin.
Yapmaya çalıştığımız 'herkesin' eşit bir şekilde davranıldığı bir dünya yaratmak. Lütfen bize karşı savaşmayın!
Lütfen bu sömürünün, eziyetin ve ölümün ürünlerini satın almayın!
Hakan Yaşam